Ekonomist Şeref Oğuz devletlerin nasıl iflas ettiğini anlatarak uyardı
Halihazırda uygulanan ekonomi politikaları nedeniyle zamlar peş peşe gelirken ekonomistler ülkenin iflasın eşiğine geldiğini belirtiyor.
Dünya gazetesi ekonomi yazarı Şeref Oğuz kaleme aldığı yazıda israfa değindi. Oğuz, "Sahip olduğumuz bir şeyi yok etmek, zayi etmek." diyerek uyarıda bulundu.
Ekonomist Oğuz, "İflasa götüren yol, israf taşlarıyla döşenmiştir." diye yazdı.
Oğuz ayrıca "İsrafı alışkanlığa taşıyana müsrif denir. Müsrif tüccar, ticaretin kazancını tasarruf edememiş, iflas etmiş demektir." dedi.
Ekonomist Oğuz, "İsraf ettiğimiz zaman geri gelmeyecek" başlıklı yazısında konuya ilişkin çeşitli açıklamalarda bulundu.
"İFLASA GÖTÜREN YOL İSRAF TAŞLARIYLA DÖŞENMİŞTİR"
Oğuz'un konuya ilişkin yazısı şu şekilde:
İsraf; sahip olduğumuz bir şeyi yok etmek, zayi etmek… Faydaya dönüştürmeden harcamak… Gerektiğinden fazla kullanmak… Kullanmadığını çöpe atmak… Sarf kökünden gelir. Harcama anlamındaki sarf, abartıldığında israfa dönüşür ve israf her kültürde istenmeyendir.
Gereksiz ve ölçüsüz harcadığında, kusur işlemiş olursun. Kaynağı ziyan etmiş, üretileni; ayarında kullanmamışsındır. Ekmeği abartarak alırsın, artanı çöpe atarsın; israftır. Enerjiyi üretirsin, kullanmadığını harcarsın; israftır. Suyu boşuna akıtırsın; israftır.
SORULARIN YANITLARI
İsrafın bedeli nedir?
İsrafın karşıtı, aynı kökten gelse de tasarruftur. Harcamaz; biriktirirsin... Zamanı geldiğinde, miktarında harcamak üzere tasarruf edersin... İsraftan artandır sende kalacak olan... İsrafın bedeli; emeğin, üretimin faydaya dönüşememesidir.
İsraf edildiğinde geri gelmeyen nedir?
Zaman israfı; en sinsi olandır. Her madde, israf edilse de yeniden üretilebilir. Fakat zaman, verimli kullanılmadığında geri alınmaz. Tıpkı atılan ok gibi… Zaman, ya yaşanır ya da ıskalanır ve israf edilir.
Not
"ÜLKELERİ İSRAFA GÖTÜREN YOL"
Tasarruf çoğaltan, israf azaltandır. Tasarruf eden zenginleşir, israf eden fakirleşir. İsrafı alışkanlığa taşıyana müsrif denir. Müsrif tüccar, ticaretin kazancını tasarruf edememiş, iflas etmiş demektir.
Eskiler “israf sefahatin (konfor), sefahat ise sefaletin kapısıdır” derler. İsrafı kutsayan hiçbir inanç sistemi yoktur. Zira israf etmede hayır, hayırda ise israf bulunmaz. Canın ne istiyorsa, ye ve iç ama israf etme… Gençliğini israf eden, yaşlılığında sağlık dilencisi olur. Servetini israf eden kendi hazinesinin dilencisi sayılır.
Ülkeleri iflasa götüren yol, israf taşlarıyla döşenmiştir. Bu israf, insan kaynağını kullanmamaktan, kaynaklarını değerlendirememekten doğar.