Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Türkman: Küçükbaş hayvanlık bitme noktasında
Gaziantep K.K.Y. Birliği Başkanı Osman Türkman, son aylarda Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratları tarafından 2019 yılında Milli Tarım Şurası'nda alınan kararlara uymayan kararlar çıktığına ve bunun da besicilere büyük zararlar verdiğine işaret etti.
Türkman, yaptığı yazılı basın açıklamasında, bakanlık bürokratlarının aldığı yanlış kararlar nedeniyle hayvan sayısını artırmak bir yana sektörden aşırı şekilde çıkışların yaşandığını belirtti.
Açıklamasında Türkman, 2019 yılında Milli Tarım Şurası'nda her vatandaşa bir küçükbaş hayvan düşecek şekilde üretim yapılarak küçükbaş hayvan sayısının ülkedeki kişi sayısına ulaştırılması ve bunun için küçükbaş hayvancılık sektörüne destek verileceği yönünde kararlar alındığını hatırlattı.
Türkman, "Küçükbaş hayvan üreticileri üretimlerini, kapasitelerini artırmaya ve 3 yılda TÜİK rakamlarına göre 46 milyon olan sayıyı 58 milyona çıkardı ve artırmaya devam edecekti ki, son aylarda üst üste Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratları tarafından alınan yanlış kararlar, değil hayvan sayısını arttırmayı, sektörden çıkışları aşırı şekilde hızlandırdı ve çıkışlar yoğun bir şekilde devam ediyor." diyerek duruma tepki gösterdi.
Türkman, Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratları tarafından alınan kararlar yüzünden küçükbaş hayvancılıkla uğraşan besicilere verilen zararları maddeler halinde şöyle sıraladı:
"1-2022 yılı nisan ayında küçükbaş canlı hayvan ihracatını (Ramazan ayı geliyor, sonrasında Kurban Bayramı var diyerek) kapatması,
2-Üretici elindeki hayvanını satamazken 'Suriye'den 100.000 bin küçükbaş hayvanın ESK ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla alınacak' söylemi, duyumu sektörün moralini bozdu, üreticiyi üzdü, üreticinin kafasında gereksiz soru işaretlerine neden oldu.
3-Kurban bayramı sonrası Türkiye'de sektör tıkanmışken, yurt içinde evlerde bulunan kurban etinden dolayı kesim sayıları çok azalmışken, herkes küçükbaş canlı hayvan ihracatı açılacak umudu ile beklerken Tarım ve Orman Bakanlığı günlerce insanları bugün yarın diyerek oyalayıp sonrasında 'Canlı hayvan ihracatına müsaade etmiyorum, karkas müsaadesi veriyorum' diyerek 60-70 yıllık körfez ülkelerine yapılan ticarete darbe vururken, üreticinin umudunu kırıp hayvan fiyatlarının gerilemesine neden oldu.
4-Üreticinin elindeki hayvan para etmezken, sektörde satan çok, alan azalmışken 'ESK 18 adet satış mağazasında etin fiyatını yüzde 25 indirdim' diyerek açıklama yapınca, kesimciler ESK ile rekabet etmemiz gerekecek diyerek üreticiden daha düşük fiyata hayvan almaya çalıştı. Dolayısıyla bu açıklama kesimcinin elini güçlendirirken üreticiyi kesim yapanın karşısında boynu bükük bıraktı.
5-Küçükbaş hayvan üreticisinin hayvanının para etmemesi, yem maliyetlerinden dolayı hayvanına yem alamaması, önceki yıllarda 1 koyununu satıp 1 ton arpa alabilirken şimdilerde 1 ton arpa alabilmek için 5 koyununu satması gerektiğinden ve alınan yanlış kararlardan dolayı 'Sürüyü nasıl satabilirim, sürüden nasıl kurtulabilirim' diye düşünürken çözüm yollarından biri olarak da damızlık hayvan sürüsüne koç katmayarak yıllarca gözü gibi baktığı damızlık hayvanlarını kesime göndermeye başlamasıyla, erkek hayvan kesilecek yerde dişi hayvan kesilmesinin hızlanmasına, kesim ve hayvan fiyatların düşmesine neden olmak zorunda kaldı.
6-Tarım ve Orman Bakanlığı karkas et ihracatının karşılık bulmadığını, talep olmadığını 1 aylık bir süreçten sonra anlayınca 'Küçükbaş canlı hayvan ihracatına' izin verdi. Ancak ihracat yapacak olan firmalara; ESK'nın belirtmiş olduğu illerden hayvan alma zorunluluğu getirince ihracatçı firmalar tanımadıkları, bilmedikleri şehirlere giderek hayvan almak zorunda kaldı. Bu zorunluluk ihracatın yavaşlamasına sebep olurken, 'canlı ihracatı değil karkas gönderebiliriz, birkaç ay gönderip, birkaç ay göndermeyiz' dediğimiz ve hayvan ihracatını yaz boz tahtasına çevirdiğimiz için ihracat yapmış olduğumuz körfez ülkeleri farklı ülkelerden küçükbaş hayvan ihtiyaçlarını karşılama arayışlarına girdikleri için canlı hayvan ihracatı da sektörde beklenilen hareketliliği sağlayamadı.
7-Küçükbaş hayvan para etmezken Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Tarım Kredi Kooperatifleri satış noktalarında et yüzde 35 ucuza satılsın' talimatı sektörde moral bozukluğuna neden oldu.
8-Küçükbaş hayvan üreticisi hayvanını değerinin çok altında satmak için müşteri bulamazken, cebinde parası olmadığı için hayvanına kışlık yem alamazken son bir umut olarak TMO aracılığıyla ucuz fiyatlı arpa verileceği beklentisi içerisindeyken, TMO'nun vereceği arpa dağıtımını geç açıklaması ve özellikle fiyatını KDV dahil 5,30 TL olarak açıklaması; TMO aracılığıyla verilecek olan arpanın küçük üreticinin köyüne, ahırına varış maliyeti yaklaşık 6,00 TL ile 6,50 TL arasında olacağından üretici şu anda gidip piyasadan yerli arpa alacak olsa aylarca beklemeyip, uğraşmayıp arpasına alıp götürebilecek. Özellikle TMO tarafından verilecek arpa üreticiye bir umuttu ve maalesef o umutta sönmüş oldu. Üretici 'hayvanıma yemi, arpayı nasıl alacağım' diyerek kara kara düşünmekte. Bu konu özellikle küçükbaş hayvancılık sektöründe hayal kırıklığına ve karamsarlığa neden oldu.
9-Üreticinin hayvanı para etmezken, zararına hayvan satmak istemesine rağmen müşteri bulamazken, Türkiye'de son bir yılda her şeyin fiyatı yüzde 100 ile yüzde 300 arasında artmışken, ülkede fiyatı artmayan ve düşen iki ürün var; bunlar da koyun ve keçi. Üretici geçen yıl 100 küçükbaş hayvanını satıp bir araba alabilirken, bu yıl aynı arabayı alabilmek için 300 küçükbaş hayvanını satması gerekirken, durum bu kadar vahimken, Tarım ve Orman Bakanlığı iki yıldan sonra koyun ve keçi desteğini yaklaşık yüzde 60'lık artışla 30 TL ile 35 TL'den 50 TL'ye çıkardı. Bu enflasyon oranının altındaki ve Türkiye'de yaşanan fiyat artışlarının çok altında kalan destekleme artışı üreticide hayal kırıklığına yol açtı. Tarım ve Orman Bakanlığının küçükbaş hayvan üreticisine gereken önemi vermediğine, vermeyeceğine yaklaşımını akıllara getirdiğinden, üretici; 'sektörden bir an önce nasıl çıkarım'ın yollarını aramaya hız verdi.
Çözüm ne?
Zor günler geçiren küçükbaş hayvan üreticilerinin bu zor durumdan kurtulmaları için çözüm önerilerini sunan Gaziantep K.K.Y. Birliği Başkanı Osman Türkman, şu ifadeleri kullandı:
"Tarım ve Orman Bakanı; isteyerek veya istemeyerek bu kadar yanlış karar alan veya yanlışa sebep olan bürokratlara değil de bir gün yol kenarında hayvanını otlatan çobanın yanında arabasını durdurup araya kimseyi koymadan 'Derdin nedir? çözümü nedir?' diye sorarsa çoban da 5 cümle ile sorunu ve çözümü söyleyecektir. Sorunu yaşayan ile sorunu çözmek üzere görev alan arasında aracı olmadığından konu net anlaşılacak, sorun da basit ve hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulmuş olacaktır." (İLKHA)