İTO BAŞKANI AVDAGİÇ, KAMUNUN DA FİYAT ARTIŞLARINDAN KAÇINARAK FEDAKÂRLIK GÖSTERMESİNİ BEKLEDİKLERİNİ SÖYLEDİ
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, zincir marketlerin birbiri ardına birçok üründe fiyat dondurmaya gitmesinin son derece değerli olduğunu, ancak kamunun da bütçe olanakları ölçüsünde fiyat artışlarından kaçınarak fedakarlık göstermesi halinde yılın ilk yarısını yüzde 35-40, ikinci yarısını ise yüzde 20’nin altında bir enflasyonla kapatma şansının bulunduğunu söyledi. Avdagiç, ayrıca SGK sigorta primine esas kazanç üst sınırının da enflasyon oranında artırılması yönündeki beklentilerinin sürdüğünü dile getirdi.
İTO, 2023 yılının ilk meclis toplantısını dün yaptı. İTO’dan yapılan açıklamaya göre; Avdagiç, meclis toplantısında enflasyonla mücadele ve iş dünyasının gündemindeki konulara ilişkin değerlendirmeler yaptı. Avdagiç, şunları söyledi:
“MARKETLERİN BAŞLATTIĞI FEDAKÂR TUTUMUN, TÜM SEKTÖRLERİMİZE ÖRNEK OLMASINI DİLİYORUZ: Zincir marketlerin birbiri ardına birçok üründe fiyat dondurmaya gitmesinin son derece değerli olduğuna inanıyoruz. Enflasyona karşı marketlerin başlattığı bu sorumlu ve fedakâr tutumun, tüm sektörlerimize örnek olmasını diliyoruz. Bu tepkinin, enflasyona karşı topyekûn bir mücadeleyi kalıcı kılmasını temenni ediyoruz.
ENFLASYONLA MÜCADELE İÇİN KAMUNUN DA YAPACAKLARI VAR: Tüketici fiyatlarında aralık ayında düşüş kaydedildi. Bu kırılmayı, enflasyondaki kalıcı tek haneli seviyeye gidiş için bir başlangıç olarak görmek istiyoruz. Enflasyonla mücadele için kamunun da yapacakları var. Kamunun da yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar üzerinden bütçe olanakları ölçüsünde fiyat artışlarından kaçınarak fedakârlık göstereceğine inanıyoruz. Ancak bu şekilde, yılın ilk yarısını yüzde 35-40, ikinci yarısını ise yüzde 20’nin altında bir enflasyonla kapatma şansını yakalayabiliriz.
EYT’Yİ ÇALIŞMA HAYATIMIZ İÇİN BİR TAZELENME FIRSATI OLARAK GÖRÜYORUZ: Hem 2023 yılında uygulanacak yeni asgari ücret artışını hem de EYT’ye getirilen çözümü iş barışı ve toplumsal refah tesisi bakımından önemli adımlar olarak görüyoruz. Çalışanların enflasyon karşısında kaybettikleri alım gücü, mutlaka korunmalı ve üstüne makul oranda da refah payı verilmeli. EYT’yi de çalışma hayatımız için bir tazelenme fırsatı olarak görüyoruz. Şirketlerimiz EYT’yi en uygun şekilde yürütürken, işlerin devamını sağlayıp üretimde sürdürülebilirliği temin edecek tedbirleri alacaktır.
SGK SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANÇ ÜST SINIRININ DA ENFLASYON ORANINDA ARTIRILMASI YÖNÜNDEKİ BEKLENTİMİZ SÜRÜYOR: EYT’lilerin emeklilik tazminatlarıyla ilgili olarak işverene KGF desteği verilecek olmasını da memnuniyetle karşıladık. Bununla birlikte, SGK sigorta primine esas kazanç üst sınırının da enflasyon oranında artırılması yönündeki beklentimiz sürüyor. SGK üst limiti son 5 yıla baktığınız zaman reel olarak yüzde 50’ye yakın artmış durumda. Aynı şekilde gelir vergisi dilimlerinin de son 6-7 yıldır yaşanan kayıpları giderecek şekilde güncellenmesi gerektiği görüşündeyiz.
KONUT SAHİPLİĞİ İÇİN YENİ POLİTİKA YAKLAŞIMI GELİŞTİRİLEBİLİR: Konut ve barınma son yıllarda Türkiye’nin önemli gündem maddeleri içinde yer alıyor. Kısa süre önce dar gelirlilere, ardından da orta gelirlilere yönelik başlatılan konut kampanyaları, hem ihtiyaç sahiplerinin konut sahibi olmasına, hem de başta inşaat olmak üzere birçok sektörün canlandırılmasına önemli katkılar sağlayacak. Bu bağlamda konut sahipliğini artırmak için, ‘kamu-özel sektör’ ve ‘merkezi yönetim-yerel yönetim’ iş birliklerinin yeniden gözden geçirilmeli ve yeni bir politika yaklaşımı geliştirilmesini yararlı görüyoruz. Alternatif politikalar kapsamında belli sayının üstünde istihdamı bulunan şirketlerin, çalışanlarına kooperatif modeli ile konut üretmelerinin teşvik edilmesinin, sorunun çözümüne katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, yerel yönetimlerin konut üretimi konusunda daha aktif görev alması sağlanabilir. Bir yandan yenileme, bir yandan da yeni inşa bölgeleri oluşturmak için uzun vadeli finansman modelleri geliştirilebilir. Bu ve benzeri konut edindirme yollarında çeşitlendirmeye gidilmesi ve alternatiflerin artırılması, soruna uzun vadeli kalıcı çözüm getirebileceği gibi, inşaat sektörünün iç ve dış konjonktürden etkilenmesini de asgari seviyeye indirebilir.
DÜNYA EKONOMİSİNDE İYİ GELİŞMELER DE VAR: Dünya ekonomisinde tehlikelerin henüz geçmedi. Bununla birlikte iyi gelişmeler de var. Dünyada iyi gelişmelerin en önemlilerini şöyle sıralayabiliriz; bir, tedarik zincirlerindeki sıkışıklık, önemli ölçüde ortadan kalktı. İki, enerji ve diğer sanayi emtialarının fiyatları düştü. Üç, enflasyon ivme kaybetti ve yeni yılın ilk çeyreğinden başlayarak aşağı yönlü bir seyir izlemesi bekleniyor.”