PSİKOTERAPİST REFİKA YAZGAN: "ACILARIMIZI YOK SAYMAMALIYIZ AMA BUNU YAPARKEN DE ÇOCUKLARIMIZI GÖZLEMLEMELİYİZ"

PSİKOTERAPİST REFİKA YAZGAN: "ACILARIMIZI YOK SAYMAMALIYIZ AMA BUNU YAPARKEN DE ÇOCUKLARIMIZI GÖZLEMLEMELİYİZ"
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Uzmanı Psikoterapist Refika Yazgan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çocukların ruh sağlığının korunmasıyla ilgili "Olaylardan etkilendiğimizi ve acı içinde olduğumuzu yok saymamalı, duygularımızın farkında olmalıyız. Bunu yaparken de çocuklarımız...

GAYE ŞEYMA CAN

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Uzmanı Psikoterapist Refika Yazgan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çocukların ruh sağlığının korunmasıyla ilgili "Olaylardan etkilendiğimizi ve acı içinde olduğumuzu yok saymamalı, duygularımızın farkında olmalıyız. Bunu yaparken de çocuklarımızın da gözlemini yapmak ve gündelik rutinlerindeki değişiklikleri fark etmek çok önemli" dedi. 

PDR Uzmanı Psikoterapist Refika Yazgan, Kahramanmaraş, Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin ardından bölgedeki ve deprem görüntülerine maruz kalan çocukların psikolojik olarak etkilenmemeleri veya bunu en aza indirmenin yollarını ANKA Haber Ajansı'na anlattı. Yazgan, yaş gruplarına göre çocukların deprem bölgesindeki akranlarına mektup veya oyuncak göndermelerinin her iki tarafa iyi geleceğini belirterek şunları söyledi: 

"MASKEYİ ÖNCE KENDİMİZE TUTMALIYIZ: Ülke olarak yaşadığımı deprem hepimizde travmatik etkiler yarattı. Endişe, korku ve tehdit içinde olabiliriz. Biz bunları yetişkinler olarak yaşarken bunlardan daha fazla etkilenenler hem bölgede mağdur olan çocuklarımız hem de diğer bölgelerde evlerinde, televizyonda ve sosyal medyada bu görüntülere şahitlik eden çocuklarımız oldu. Çocuklarımız aynı zamanda bizlerin aynaları olduğu için tepkilerimizden, yoğun yaşadığımız duygulardan etkilendiler. Çocuklarımıza psikolojik iyilik hallerinde yardımcı olmak istiyorsak maskeyi önce kendimize tutmamız gerekiyor.

ÇOCUKLARIN RUTİNLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLERİ FARKETMEK ÇOK ÖNEMLİ: Olaylardan etkilendiğimizi ve acı içinde olduğumuzu yok saymak değil, duygularımızın farkında olmalıyız. Bunu yaparken de çocuklarımızın da gözlemini yapmak ve gündelik rutinlerindeki değişiklikleri fark etmek çok önemli. Gözlem ve izlem yoluyla gelişim dönemlerine göre yaşadıklarını kontrol edebileceğiz ve onlara yardım edebileceğiz. Çocuklarımız bu dönemde maruz kaldıkları görüntüler nedeniyle uyku düzenlerinde bozulmalar olabilir, ani sıçramalar yaşayabilir, anne babalarıyla beraber uyuma ihtiyacı duyabilirler bu dönemde izin verelim. İştahta kayıp olabilir ve bedensel olarak ağrı sızı hissedebilirler. Bizler yaşadıklarını anlamak için onları dinlemeliyiz. Çocuklarımızın çoğu kendilerini sözlü olarak ifade edemeyebilirler. Bu zaman da onlara oyunlarla eşlik etmeliler. Hem sizinle hem de akranlarıyla oynadıkları grup oyunları onlar için şifa kaynağıdır. Bunun yanında şarkı söylemek, dans etmek, resim çizmek ve boyamak da iyi gelecektir.

ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ GÜVENDE HİSSETMEK İSTEYECEKTİR: En önemlisi de kendilerini güvende hissetmek istedikleri için aile olarak paylaşımlarımızı arttırmamız olacaktır. Yapabilirlerse gelişim dönemlerine göre bölgedeki akranlarına mektup yazmak gibi oyuncaklarını paylaşmak gibi yapabildikleri yaş gruplarına uygun olarak bir başkasına iyi gelmek onlara da iyi gelecektir. Sorularına net cevaplar vermek onları belirsizliğe karşı kuvvetli kılacaktır. Bu dönemin geçeceğini gelecek günlerin umutlu ve sağlıklı olacağını anlatarak hayaller kurmalarına izin vermemiz kıymetli olacaktır."