NURDAĞI’NDA, EVİNİN “AĞIR HASARLI” OLDUĞU GEREKÇESİYLE YIKILDIĞINI SÖYLEYEN DEPREMZEDE: “DEPREMDEN BİRKAÇ GÜN SONRA EVE BİR LEVHA ASTILAR. İTİRAZI BEKLEMEDEN, BİR GÜN SONRA HABERSİZ YIKTILAR. EŞYALARIMIZ, HEPSİ EVDEYDİ”

NURDAĞI’NDA, EVİNİN “AĞIR HASARLI” OLDUĞU GEREKÇESİYLE YIKILDIĞINI SÖYLEYEN DEPREMZEDE: “DEPREMDEN BİRKAÇ GÜN SONRA EVE BİR LEVHA ASTILAR. İTİRAZI BEKLEMEDEN, BİR GÜN SONRA HABERSİZ YIKTILAR. EŞYALARIMIZ, HEPSİ EVDEYDİ”
Depremden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı Bahçelievler mahallesinde 3 katlı evinin ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle kendilerine haber verilmeden yıkıldığını söyleyen Sultan Kök, “Çöp bile alamadık içinden, yazmamı bile alamadım. Hepsi yıkıldı, gitti… Habersiz yıktılar. 35 kişiydik. Hep...

Haber: EMRE SERCAN İKE / Kamera: DURSUN ALKAYA

Depremden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı Bahçelievler mahallesinde 3 katlı evinin ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle kendilerine haber verilmeden yıkıldığını söyleyen Sultan Kök, “Çöp bile alamadık içinden, yazmamı bile alamadım. Hepsi yıkıldı, gitti… Habersiz yıktılar. 35 kişiydik. Hepimiz burada oturuyorduk. Ufak ufak çocuklar var, rezil olduk” dedi. Yılmaz Kök ise “Depremden birkaç gün sonra eve bir levha astılar. Dediler ki, ‘üç gün sonra itiraz edebilirsiniz.’ Bu itirazı beklemeden, bir gün sonra habersiz evi yıktılar. Eşyalarımız, bütün şeylerimiz hepsi evdeydi. Çağrımız var, devletten bize bir yardım etmelerini bekliyoruz” diye konuştu.

Depremden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde, üç katlı evinin “ağır hasarlı” olduğu gerekçesiyle, kendilerine haber verilmeden yıkıldığını belirten Sultan Kök, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. İtiraz için kendilerine üç gün tanındığını, ancak üç günlük sürenin dolması beklemeden evlerinin yıkıldığını belirten Kök, şunları söyledi:

“3 KATLI EVİMİ İSTİYORUM”

"Biz burada çadırda oturuyorduk. Onlar gelmişler arkadan, bize hiç haber vermeden, bir şeyimizi almadan öyle evimizi yıktılar. Şimdi ben burayı, evimi istiyorum. Yeni baştan, aynı 3 katlı evimi istiyorum. 35 kişiyiz bir aile, herkesin ayrı ayrı evleri var. Oğullarım var 3 tane 3’ü de ayrı ayrı evlerde oturuyorlardı. Şimdi ben aynı evimizi istiyorum. Ağır hasarlı dediler ama o kadar değildi. Yani direkleri falan sağlamdı. Zor yıktılar, 4 saatte yıktılar. Komşular da biliyor. Zor yıktılar. Yoksa benim evim, yaptırırdım ben yeni baştan çocuklarım otururdu böyle… Değil mi? Ama bize haber vermeden yıktılar evimizi şimdi ben evimi istiyorum geri aynı arsamda istiyorum.

“YAZMAMI BİLE ALAMADIM HEPSİ YIKILDI GİTTİ”

Hepsi gitti, öylece gitti. Hiçbir çöp bile alamadık içinden, valla yazmamı bile alamadım. Hepsi yıkıldı gitti. Onlar yıktılar. Arkadan gelmişler, habersiz yıktılar. Bize hiç haber vermedi. Şimdi evimiz de yıkıldı, ağladık, sızladık. Çok ağladık. 35 kişiydik. Çoluğum çocuğum yani oğullarım, üç tane oğlum var. Torunları var benim torunlarım var. Hepimiz burada oturuyorduk, komşular da biliyor. Öyle geldiler, habersiz yıktılar evimizi… En önemlisi evimi istiyorum. Ben 3 katlı evimi istiyorum. Çünkü çocuklarım rezil oldu. Ortada ufak ufak çocuklar var, rezil olduk. Bak çadırda duruyoruz. Allah razı olsun millet getirdi bize, yazmamıza kadar getirdi ama evimi istiyorum ben…  Çok üzüldük evimize, ben onu istiyorum işte evimi istiyorum.”

“EŞYALARIMIZ HEPSİ EVDEYDİ”

Yılmaz Kök ise şunları söyledi:

“Depremden birkaç gün sonra eve bir levha astılar. Dediler ki, ‘üç gün sonra itiraz edebilirsiniz’ bu itirazı beklemeden 1 gün sonra habersiz evi yıktılar. Eşyalarımız, bütün şeylerimiz hepsi evdeydi. Çağrımız var, devletten bize bir yardım etmelerini bekliyoruz.”