EŞİK GÖNÜLLÜSÜ VE AKDEMİSYEN ALTIOK: “TALİBAN YÖNETİMİ KADINLARI KAMUSAL ALANDAN TAMAMEN SİLMEK SURETİYLE BİR APARTHEİD REJİMİNİ KURUMSALLAŞTIRMIŞTIR, BU REJİMİ KABUL ETMİYORUZ”

EŞİK GÖNÜLLÜSÜ VE AKDEMİSYEN ALTIOK: “TALİBAN YÖNETİMİ KADINLARI KAMUSAL ALANDAN TAMAMEN SİLMEK SURETİYLE BİR APARTHEİD REJİMİNİ KURUMSALLAŞTIRMIŞTIR, BU REJİMİ KABUL ETMİYORUZ”
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), Afganistan’da Taliban rejiminin ikinci yılında kadınlara, kız çocuklarına ve LGBTİ’lere uygulanan baskıya ilişkin açıklama yaptı. EŞİK gönüllüsü ve akademisyen Özlem Altıok, “Taliban yönetimi kadınları kamusal alandan tamamen silmek suretiyle bir apartheid rejimi...

CEREN BALA TEKE

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), Afganistan’da Taliban rejiminin ikinci yılında kadınlara, kız çocuklarına ve LGBTİ’lere uygulanan baskıya ilişkin açıklama yaptı. EŞİK gönüllüsü ve akademisyen Özlem Altıok, “Taliban yönetimi kadınları kamusal alandan tamamen silmek suretiyle bir apartheid rejimini kurumsallaştırmıştır. Bizler Afganistan’da kız çocuklarının, kadınların yaşadığı baskı, zulmü ve cinsiyet temelli rejimi kabul etmiyoruz. Dünyadaki diğer ülkelerin de özellikle BM üyesi olan ülkelerin de kabul etmemesi gerektiğini, bu apartheid rejimini ve kadınlara zulmü kurumsallaştıran Taliban’a destek vermemeleri gerektiğini söylüyoruz” dedi.

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), Afganistan’a Taliban rejiminin ikinci yılında kadın, kız çocuğu ve LGBTİ haklarının son durumuna dair yazılı açıklama yaptı. EŞİK gönüllüsü ve akademisyen Özlem Altıok, platform adına Afganistan’daki son durumu değerlendirdi.

EŞİK tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde:

“EŞİK olarak Taliban iktidarının ikinci yılı vesilesiyle, 16 Mart 2023 tarihli ve 2679 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı ile Afganistan’daki duruma dair bağımsız değerlendirmeden sorumlu misyonun özel koordinatörlüğü görevine getirilen Feridun Sinirlioğlu’na bir mektup göndermiş bulunuyoruz. Sinirlioğlu koordinatörlüğünde Kasım 2023 tarihine kadar Afganistan’daki duruma ilişkin hazırlanacak raporun Afganistan’daki ve diasporadaki Afgan kadın hakları savunucularıyla görüşülerek hazırlanması, onların görüşlerine ve yaşam koşullarına raporda yer verilmesi talebimizi dile getirdik. Mektupta ayrıca, Afganistan’daki kadınlara karşı özel savaşın sona ermesi için dünya devletlerinin harekete geçirilmesi ve Taliban rejimine yapılan doğrudan ya da dolaylı yardımları yasaklayan kararlar alınması çağrısı yer alıyor. Bu vesileyle, BM nezdinde, dünyanın hiçbir ülkesinde siyasi, kültürel, dini ve benzeri gerekçelerle kadın haklarının sınırlandırılmasına sessiz kalınmadığı, etkin önlemlerin hayata geçirildiği bir sürecin başlamasını diliyor ve bekliyoruz. 

“ŞİDDETSİZ BİR HAYAT HAKKIMIZ VE HAYALLERİMİZDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİMİZİN ALTINI YENİDEN ÇİZİYORUZ”

Afganistan başta olmak üzere yakın coğrafyamızda ve dünyanın birçok ülkesinde yaşanmakta olan kadın düşmanlığının tüm dünyada kadınların ortak mücadelesiyle sona ereceğini biliyoruz. Afganistan’da kadınların tek başına seyahat etmesini 72 km ile sınırlandıran zihniyetin benzerinin ülkemizde kadınlara biçtiği özgürlük sınırı 90 km’dir. Türkiyeli kadınlar olarak Afganistanlı kadınların direnişini selamlıyor; laik demokratik bir ülkede şiddetsiz bir hayat hakkımız ve hayallerimizden asla vazgeçmeyeceğimizin altını yeniden çiziyoruz.”

“TALİBAN AFGANİSTAN’I KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLARI İÇİN ADETA BİR HAPİSHANEYE ÇEVİRDİ”

EŞİK gönüllüsü ve akademisyen Özlem Altıok ise Afganistan’da “apartheid” rejimi uygulandığının altını çizerek şöyle konuştu:

“Taliban’ın Afganistan’da yeniden iktidara gelişinin üzerinden iki yıl geçti. Bu süre zarfında Taliban Afganistan’ı kadınlar ve kız çocukları için adeta bir hapishaneye çevirdi. EŞİK olarak Ağustos 2021’den bu yana Afganistan’daki gelişmeleri takip ediyoruz. Bu konu ile ilgili uluslararası toplantılar düzenlemiştik. 2021 yılından bu yana da artan bir endişe ile takip ediyoruz yaşananları. Bugün Afganistan’da kadınlar, kız çocukları okula gidemiyor. Kadınların çalışma hakları gasp edilmiş durumda. Kendi başlarına parklara gidemiyorlar. Bir erkek refakatçi olmadan taksiye binemiyor, doktora gidemiyorlar. Hareket özgürlükleri kısıtlanmış durumda.

“KIZ ÇOCUKLARININ, KADINLARIN YAŞADIĞI BASKI, ZULMÜ VE CİNSİYET TEMELLİ REJİMİNİ KABUL ETMİYORUZ”

Bu zulmün aslında ‘apartheid’ rejimi halini almış olduğu tartışılıyor ve bu konuda oluşmaya başlayan bir uluslararası kampanya var. ‘Apartheid’ rejiminden kasıt ise Güney Afrika Cumhuriyeti örneğinden hareketle; nasıl ki orada siyahlar belli bölgelere hapsolmuş, beyazlardan müteşekkil hükümet beyazlar ve siyahların yaşam alanlarını ayırmışsa bugün Afganistan’da erkeklerden müteşekkil Taliban yönetimi kadınları kamusal alandan tamamen silmek suretiyle bir apartheid rejimini kurumsallaştırmıştır. Bizler Afganistan’da kız çocuklarının, kadınların yaşadığı baskı, zulmü ve cinsiyet temelli rejimini kabul etmiyoruz. Dünyadaki diğer ülkelerin de özellikle BM üyesi olan ülkelerin de kabul etmemesi gerektiğini, bu apartheid rejimini ve kadınlara zulmü kurumsallaştıran Taliban’a destek vermemeleri gerektiğini söylüyoruz.”