AYŞEGÜL DOĞAN: “HÜDA KAYA, 28 ŞUBAT GÜNLERİNİ DEĞİŞTİRECEKLERİ İDDİASIYLA İKTİDAR YOLUNA ÇIKANLAR TARAFINDAN TEKRAR HAPSEDİLDİ”

AYŞEGÜL DOĞAN: “HÜDA KAYA, 28 ŞUBAT GÜNLERİNİ DEĞİŞTİRECEKLERİ İDDİASIYLA İKTİDAR YOLUNA ÇIKANLAR TARAFINDAN TEKRAR HAPSEDİLDİ”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Söcüsü Ayşegül Doğan, “28 Şubat darbecileri tarafından hapsedilmeye çalışılan ve hapsedilen Hüda Kaya, bugün o günleri değiştireceği iddiasıyla iktidar yolculuğuna çıkan iktidar tarafından tekrar hapsedildi” dedi. Doğan, son 24 saatte tutuklanan ve hakkında soruşturma açılan gazetecilere ilişkin de “Dezenformasyon yasasıyla getirilen yasanın aslında bir sansür yasası olduğunu iddia ettik ve bugün gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması bizim söylediğimiz

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Söcüsü Ayşegül Doğan, “28 Şubat darbecileri tarafından hapsedilmeye çalışılan ve hapsedilen Hüda Kaya, bugün o günleri değiştireceği iddiasıyla iktidar yolculuğuna çıkan iktidar tarafından tekrar hapsedildi” dedi. Doğan, son 24 saatte tutuklanan ve hakkında soruşturma açılan gazetecilere ilişkin de “Dezenformasyon yasasıyla getirilen yasanın aslında bir sansür yasası olduğunu iddia ettik ve bugün gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması bizim söylediğimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Bu sesi birlikte yükseltmediğimiz sürece maalesef daha çok gazeteci gözaltına alınacak, tutuklanacak” diye konuştu.

HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan, bugün HDP Genel Merkezi’nde gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Doğan, konuşmasına yarının 4 Kasım 2016’da eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, parti yöneticileri ve milletvekillerine yönelik tutuklamaların yıl dönümü olduğunu hatırlatarak başladı. Ayrıca bu hafta eski HDP Milletvekili Hüda Kaya’nın tutuklanmasına da değinen Doğan, şunları söyledi:

HÜDA KAYA, 28 ŞUBAT GÜNLERİNİ DEĞİŞTİRECEKLERİ İDDİASIYLA İKTİDAR YOLUNA ÇIKANLAR TARAFINDAN TEKRAR HAPSEDİLDİ”

“Bugün geldiğimiz noktada 28 Şubat darbecileri tarafından hapsedilmeye çalışılan ve hapsedilen Hüda Kaya, bugün o günleri değiştireceği iddiasıyla iktidar yolculuğuna çıkan iktidar tarafından tekrar hapsedildi. Yalnızca bu bile bu davanın neden ve nasıl kurgulandığını anlatmak için yeterli olmasa da çok önemli bir örnek. 7 yıldır hız kesmeden devam eden bir siyasi darbeden bahsediyoruz. Bir partiyi yok etme operasyonundan bahsediyoruz. Bu nedenle de Kobani davasına Kobani kumpas davası diyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları tanınmıyor, AYM kararları tanınmıyor. Bu yalnızca HDP’lilere yönelik bir operasyon dalgası olmaktan da çıktı, bir kar topu gibi büyüyor, ülkenin her yanına yayılıyor.

KOBANİ KUMPAS DAVASIYLA BUGÜN YAŞADIĞIMIZ OTORİTERLEŞME ZEMİNİ OLUŞTURULDU”

4 Kasım siyasi darbesini takiben Kobani kumpas davası ve HDP’ye kapatma davasıyla en açık ifadesiyle söylemek gerekirse bugün yaşadığımız otoriterleşme zemini oluşturuldu. Seçilmişler başta olmak üzere yüzlerce arkadaşımızın hala rehin tutulduğu bu darbe bir yanıyla da 100 yıllık Kürt sorununun çözümünde ısrarın sembollerinden biri haline geldi. HEDEP olarak siyasetimizin özeti vazgeçmemek, inattır, kararlı mücadele ve duruştur. 4 Kasım 2016’nın, yarın yedinci yılını geride bırakacağız, yıl dönümü vesilesiyle bir kez daha vazgeçmeyeceğimizi, kararlı mücadele ve duruşla geride bıraktığımız 30 yılda tüm engellere rağmen vazgeçmeyişin hikayesini sizlerle paylaşmak istedik.

TÜRKİYE’NİN 100 YILINA DAMGA VURAN EN ÖNEMLİ BAŞLIKLARDAN BİRİ DE İŞTE BU DEMOKRATİK SİYASET KORKUSUDUR”

Bizler acısını çekerek çok iyi biliyoruz ki Türkiye’nin 100 yılına damga vuran en önemli başlıklardan biri de işte bu demokratik siyaset korkusudur. Bu korku 100 yıldır öteki olarak gördüğü herkesi siyaset dışında tutmak için adeta bir kurum olarak canla başla çalışıyor. Korku dayanışma duygumuz da baltalamaya çalışıyor. Bu durumun en açık biçimde görüldüğü alan da Kürt korkusu. Devlet tüm kriz anlarında tırnak içinde söylüyorum, kendi normalini tesis etmek için bu korkuyu devreye koyuyor. Kürt sorunu Türkiye’de demokrasinin turnusol kağıdıdır, en azından 30 yıl bize bunu çok net biçimde göstermiştir. Kürt sorunu çözülmediği sürece Türkiye’nin demokratikleşmesi imkansız hale gelmiştir. Kobani yalnızca bazı süreçlerin siyasetine dönük bir intikam aracı olarak devreye konuyor.”

GAZETECİLERİN DAYANIŞMASININ BÜTÜN BU SALDIRILARA RAĞMEN BÜYÜYOR OLMASI ÖNEMLİ BİR ŞEY”

Doğan, son 24 saatte tutuklanan, gözaltına alınan ve hakkında soruşturma açılan gazetecilere yönelik soruya ilişkin “Türkiye’de basın özgürlüğü her zaman tartışmalı bir konuydu. Gözaltına alınan, tutuklanan bazı gazetecilerle ilgili şunu söylemek istiyorum. Dezenformasyon yasasıyla getirilen yasanın aslında bir sansür yasası olduğunu iddia ettik ve bugün gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması bizim söylediğimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Bu sesi birlikte yükseltmediğimiz sürece maalesef daha çok gazeteci gözaltına alınacak, tutuklanacak. Bu hakikatlerin kamuoyuna ulaşması engellenmek isteniyor, ama bir şekilde hakikat ulaşması gereken yere ulaşıyor. Gazetecilerin dayanışmasının bütün bu saldırılara rağmen büyüyor olması, korkmuyor olmaları, gazetecilikteki ısrar ve inadı her şeye rağmen sürdürüyor olmaları önemli bir şey” dedi.