FİKRİ SÖNMEZ YEREL YÖNETİMLER VE DEMOKRASİ DERNEĞİ, "FATSA'DAN BUGÜNE YEREL YÖNETİMLER VE DEMOKRASİ" PANELİ DÜZENLEDİ... KAZIM KURT: "YAN YANA DURMALIYIZ VE YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNİ KAZANMALIYIZ"

FİKRİ SÖNMEZ YEREL YÖNETİMLER VE DEMOKRASİ DERNEĞİ, "FATSA'DAN BUGÜNE YEREL YÖNETİMLER VE DEMOKRASİ" PANELİ DÜZENLEDİ... KAZIM KURT: "YAN YANA DURMALIYIZ VE YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNİ KAZANMALIYIZ"
Fikri Sönmez Yerel Yönetimler ve Demokrasi Derneği, "Fatsa'dan Bugüne Yerel Yönetimler ve Demokrasi" üzerine bir panel düzenledi. Mersin Akdeniz Belediye Eş Başkanı Yüksel Mutlu, "Kadın özgürlükçü bir politikayı savunanlar olarak, ekolojiyi, demokrasiyi savunanlar olarak yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi de kadındır" diye konuştu. Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, "En önemli rehberlerden birisi de Terzi Fikri'dir. Bunu geliştirebilir miyiz? Her yörenin koşullarına göre gelişir. Önü

Fikri Sönmez Yerel Yönetimler ve Demokrasi Derneği, "Fatsa'dan Bugüne Yerel Yönetimler ve Demokrasi" üzerine bir panel düzenledi. Mersin Akdeniz Belediye Eş Başkanı Yüksel Mutlu, "Kadın özgürlükçü bir politikayı savunanlar olarak, ekolojiyi, demokrasiyi savunanlar olarak yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi de kadındır" diye konuştu. Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, "En önemli rehberlerden birisi de Terzi Fikri'dir. Bunu geliştirebilir miyiz? Her yörenin koşullarına göre gelişir. Önümüzdeki yerel seçimler çok önemlidir. Eğer, 2024 Belediye Seçimleri'nde muhalefet güçleri kazanmaz ise, kazandığı belediyeyi çoğaltmaz ise politika yapma şartları azalacaktır. Bu nedenle küçük farklılıkları çok ciddiye almadan yan yana durmalıyız ve yerel yönetim seçimlerini kazanmalıyız" dedi.

Fikri Sönmez Yerel Yönetimler ve Demokrasi Derneği; bugün Ankara'da Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde "Fatsa'dan Bugüne Yerel Yönetimler ve Demokrasi" üzerine bir panel düzenledi. Düzenlenen panelde ilk önce Nazım Alpman'ın yazdığı "Fatsa'nın Soyadı Terzi Fikri" isimli belgesel izlendi.

Sonrasında "Fatsa Deneyiminin Anlattıkları ve Bugüne Yansımaları" başlığındaki oturumda Feridun Haşim Cevahir ve Gülüzar Şendur söz aldı. "Günümüzde Deneyim Aktarımları" başlıklı oturumda ise, Türkiye'deki belediye başkanlarının çalışmaları anlatıldı.

Mersin Akdeniz Belediye Eş Başkanı Yüksel Mutlu, yerel yönetimlere ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"EĞER KADIN YOKSA BU TOPLUMUN YARISI YOKTUR"

"Buradan Fikri Sönmez'in mücadelesinin yürütücülerinin burada olması, Türkiye'nin tüm sathına yayılması ve bu fikriyatın hayat bulması için mücadele edecğimizin sözünü vererek başlamak istiyorum. Bir diğer Ogün Samast'ı serbeset bırakan anlayışında azami tutukluluk süresi dolduğu halde bugün aramızda olamayan Gülten Kışanak'a da selam vermek istiyorum.

Türkiye'de yerel yönetim deyince benim de ilk aklıma gelen Fikri Sönmez'dir, ikinci kişi Vedat Dalokay'dır. Gerçekten Türkiye'de bir ilki, farklılığı başaran belediye başkanlarından biridir. Onu da anmak gerekir. Türkiye'de sosyal demokrasi açısından farklı bir deneyime sahiptir. Bizim feyz aldığımız şeylerdir. Kadın özgürlükçü bir politikayı savunanlar olarak, ekolojiyi, demokrasiyi savunanlar olarak yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi de kadındır. Eğer kadın yoksa bu toplumun yarısı yoktur. Türkiye'nin merkezi idaresi her zaman katı, ulusalcı bir politika izlemiştir. Türkiye merkezi siyaset daima yereller üzerine bir basınç unsuru olmuştur.

Kentler çok erkek egemen. Siyaset çok erkek egemen. Merkezi siyaset daha da erkek egemen. Şimdi siz merkezi siyasette kadın milletvekili olabilirsiniz; kalkarsınız cümlelerinizi kurarsınız ama bir yerelde, kendi mahallenizde kendi sokağınızda bir kadın şiddete uğramışsa, bir erkek tarafından katledilmişse ya da yoksulsa, evini su basmışsa ilk gidecek olan sizsiniz. Sizin orada müdahale etme, toplumu değiştirme, dönüştürme imkanınız çok yüksek. Bu açıdan hem yerel yöneticilik yapmak çok zor ama aynı zamanda çok güzel. Çünkü bir sonuç alıyorsunuz... İşte devrimcilik budur, Fikri Sönmez o yüzden buna karar verdi. O yüzden bu uğurda can verdi. Elbette bir ideolojisi olacak, elbette ki bir mücadelesi olacak ama Türkiye'de henüz bu kürsülerde bu miras konuşuluyorsa bu miras devam etmeli. Bunu güçlendirmeliyiz."

"BİZ, ELDEKİ KOŞULLARA GÖRE ELDEKİ YASALARA GÖRE EN İYİ BELEDİYECİLİĞİ YAPMAK İÇİN SEÇİLDİK"

Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise şunları dedi:

"Terzi Fikri'den esinlenerek belediye başkanlığında bazı çalışmalarımız oldu. Bu olaylara bakış açımızda demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin, sosyal bir belediyeciliğinin olması gereken temel kurallarından birisi olarak değerlendiriyorum. Terzi Fikri'yi de sosyalizmin ya da devrimci belediyeciliğinin pratiğini hayata geçiren kısa bir sürede olsa bu uygulamayu gerçekleştiren bir grubun ya da bir ekibin önderi olarak görüyorum. Biz, eldeki koşullara göre eldeki yasalara göre en iyi belediyeciliği yapmak için seçildik. Bunu da yaparken bir bakış açımızın olması gerektiğini ve bu bakış açısına göre de biçimlendirmemiz gerektiğini bilerek başladık bu işe. İlk iş şuydu; 2014'te Odunpazarı belediyesinin işlerinin büyük çoğunluğunu taşeron kanadıyla gerçekleşiyordu. 13 14 tane müteaahit vardı, belediyenin içinde. Kimisi cenaze kimisi sosyal yardım kimisi serviş işinin yapıyordu. İşçiler bile müteahhit aracılığı ile çalışıyordu. Hiçbir sosyal güvencesi olmadan, ben bütün işçiler sendikalı olacak dedim; ilk karşı çıkan aynı zamanda partimizin üyesi olmasına rağmen TÜRK İŞ Bölge Temsilcisi'ydi. Yasal olarak bu olmaz dedi. Ama biz bir ay içinde bütün işçileri sendikalı yaptık ve oldu. Türkiye'de ilk defa taşeron işçiler sendikalı olmak üzere çalışmaya başladılar.

Şu anda kiralık araç döneminin bitirdik. Hiçbir aracımız kiralık değil, tamamının mülkiyeti belediyeye ait ve böylelikle 8 10 kira parasıyla aracı satın alma şansınız var. Biz; bütün araçları, iş makineleri dahil kendi mülkümüze çevirmek suretiyle o işten kurtulduk. 2014'te meslek edinme kursları, kadın kooperatifleri gibi bazı girişimler vardı ama oradan bile para kazanma imkanı yaratmışlar. Örneğin, şehrin ortasında bir yere bir kocaman binayı kiralamışlar, eşten dosttan... 3 bin liralık yere 30 bin lira kira vermişler, bütün Eskişehirliler oraya gelsin, kurs görsün mantığı ile hareket etmişler. O da mümkün değil. Biz bunu her mahallede halk merkezi yapmak suretiyle inşatını da kendimiz yapmak suretiyle gerçekleştirdiğimiz bir sistem kurduk. Şu anda her mahallede o kurslar verilmeye başlandı, halkın katılımı çoğaldı. Yol parasını verip gelemeyen, çocuğunu bırakıp gelemeyen kadınlarımızın orada yeni kurslarla, yeni işlerle tanışmasını sağladık. Geçen yıl Odunpazarı Belediyesi'nin bu kurslarında 12 13 bin civarında kadınımız kurs gördü ve çok farklı sonuçlar çıktı. Oradan ürettiklerini de pazarlama şansı yaratmak suretiyle mutfağa bir katkı olsun sonucu doğdu.

"2024 BELEDİYE SEÇİMLERİNDE MUHALAFET GÜÇLERİ KAZANMAZ İSE, KAZANDIĞI BELEDİYEYİ ÇOĞALTMAZ İSE POLİTİKA YAPMA ŞARTLARI AZALACAKTIR"

Şu anda 2023'teyiz, Eskişehir'deyiz. Okuma yazma kursu açtık. Okuma yazma bilmeyen insanlarımız var hala ama utancından bunu söyleyip de çare arayamayan insanlara, oraya mahalleye iş gidince, mahalle meclisi ile samimi ilişkiler olunca okuma yazma bilmeyenler okuma yazma kurslarına katılmaya başladılar. Binlerce çocuğumuzu gencimizi LGS kurslarına, üniversiteye hazırlık kurslarına gönderdik.

Bu ilişkiler sonucunda demokratik bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken bütün amacımız toplumcu bir belediyeciliği, kamucu bir belediyeciliği hayata geçirmektir. Burada da en önemli rehberlerden birisi de Terzi Fikri'dir. Bunu geliştirebilir miyiz? Her yörenin koşullarına göre gelişir. Önümüzdeki yerel seçimler çok önemlidir. Eğer, 2024 Belediye Seçimleri'nde muhalafet güçleri kazanmaz ise, kazandığı belediyeyi çoğaltmaz ise politika yapma şartları azalacaktır, zorlanacaktır. Bu nedenle küçük farklılıkları çok ciddiye almadan, yan yana durmalıyız ve yerel yönetim seçimlerini kazanmalıyız."

"YEREL YÖNETİM DEYİNCE ZATEN SÖZÜNDEN BİLE YOLA ÇIKINCA HALKLA BERABER YÖNETMEK DEMEKTİR"

Şırnak Silopi Belediye Eş Başkanı Adalet Fidan şu açıklamayı yaptı:

"Aslında bıraksalar paradigmamızda olan yerel yöneticiliğini istediğimiz gibi yapsak bütün dünyaya örnek olabilecek bir paradigmamız var. Yerel yönetim deyince zaten sözünden bile yola çıkınca halkla beraber yönetmek demektir. Halkı katmak demektir. Bunun içerisinde eş başkanlık, eşit temsiliyet sistemi nerden geldi kota sisteminden tutalım eş başkanlığa geldik. Yılların mücadelesi sonucu buraya geldik. Eş başkanlık sadece bir erkek bir kadının eş başkanı olması değildir. Aynı zamanda mecliste de fermuar sisteminin olması demek. Yani en yüzde ellinin kadın olması demektir. Aynı zamanda diyoruz halkla beraber yönetmek gençliğin temsiliyemitinin olması gerekiyor.

Bizim bir felsefemiz var bir paradigmamız var. Nasıl yapacağız? Halkla yapacağız, ilk önce halka gittik. Silopi’nin 11 mahallesinde önce kadın toplantılarını sonra genel toplantıları yaptık, bizden ne talep ediyorsunuz dedik. Kadınlar şu taleplerde bulundu ‘ilk önce kapatılan kadın kurumlarının açılmasını istiyoruz. Çünkü belediye binası birer karakola dönüşmüştü. Dört yıldır biz belediyeye adım basamıyorduk. Kadın Dayanışma Merkezleri kapatıldığı için bir sorunumuz olduğunda gidebileceğimiz bir kurum yoktu, ilk önce kadın kurumlarını açın bize. Şiddet gördüğümüzde bir sorun olduğunda gidebileceğimiz bir kurum olsun. Kadın müdürlüklerini aktifleştirin, gittiğimizde karşımızdaki erkek olunca biz derdimizi anlatamıyoruz’; biz buna istinaden kadın birimlerimizi açtık tekrar. Müdürlüğümüzü açtık. Üç tane birimi; şiddetle mücadele birimini, ekonomi birimini ve eğitim birimini açtık. Kadın Müdürlüğümüz ne yaptı? 2019’dan bugüne kadar o eğitim birimi her hafta Silopi’nin mahallelerinde aynı zamanda köylerinde, toplumsal cinsiyet bağımlılıkla mücadele aynı zamanda çocuk ihmal ve istismarına yönelik eğitimler veriyor.

Biz bunların hepsini onların istediği çerçevede gerçekleştirdik. Kreş projemiz var, onları açarken yine çok dilli olarak açılacak. Kadın yaşam parklarını hazırladık. Bazılarını açtık, bazıları şu an proje kapsamındadır. Seçimden önce açacağız. Kadın Spor Kompleksi’ni kadınlar için hazırladık.
Kadın Danışma Merkezi ismini de kadınlarla belirledik.”

"ÖRNEK ALDIĞIMIZ DEĞERLERDEN, PRATİKLERDEN BİR TANESİ DE FİKRİ SÖNMEZ PRATİĞİ’DİR. BU PRATİĞİ BÜYÜTMEK HEPİMİZİN ORTAK AMACI"

Amasra Bartın Belediye Başkannı Recai Çakır ise şunları söyledi:

“Emekten çevreden demokrasiden yana kültür sanat faaliyetlerinden yana çok değerli işler yapıyoruz. Bu iş aslında büyüklerimizden öğrendiğimiz benim de adını 3D olarak ifade ettiğim: diplomasi, direniş ve dayanışma kültürüyle yapıyoruz. Örnek aldığımız değerlerden, pratiklerden bir tanesi de Fikri Sönmez Pratiği’dir. Bu pratiği büyütmek hepimizin ortak amacı. Bizi bir araya getiren organziyonu yapan herkese teşekkür ederek ben de saygılar sunuyorum”

"HALK MECLİSLERİ KURABİLMEK İÇİN ÖRGÜT OLMAK LAZIM. FİKRİ AĞABEYİN İZİNDEN TAKİP ETMEK, ONUN SİYASAL FİKRİ ÖRGÜTÜNDEN İZİNDEN TAKİP ETMEK ANLAMINA GELİR"

Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu'nun konuşması ise şöyle:

"Ben ne yaptıysam halkımla birlikte halkım için yaptım felsefesi, imece kültürüdür. Anadolu'nun bütün kadim kültürlerinde var olan o dayanışma ruhu aslında nasıl tariflersek tarifleyelim, sıfırıncı ilke antifaşist, antiemperyalist olmaksa o ilkenin üzerinde kim duruyorsa sosyalist, sosyal demokrat, komünist, nasıl tariflerseniz tarfileyin... Tariflemeniz gereken dayanışma ruhudur.

Yüzyıllık siyasetimizde, siyasal hayatımızdaki dünyadaki sosyalist enternasyonale bakalım, dünyadaki sosyalist deneyimlere bakalım veya demokratik deneyimlere bakalım; toplumcu yerel yönetim anlayışının tam anlamıyla bir şey yok. Türkiye'de hepimizin yaptığı çok kıymetli, Türkiye'yi büyük bir fil düşünün, hepimiz file dokunduğumuz kadar tarifliyoruz. Örneğin, CHP'li bir belediye başkanıyım. Benim belediye başkanlığımla Recai başkanımın bile farklılığı var. Çünkü coğrafi farklılıklar ile birlikte ilkesel farklılıklar da çıkabiliyor. Yerel yönetimler dediğiniz zaman, en önemli kalem ranttır. Rant para değildir sadece. Bu rantı nasıl yönettiğiniz ile ilgili bir şeydir. Örneğin; kentsel rantı, konut rantı, barınma rantı, içme suyu... Aslında rantı nasıl yönettiğiniz ile ilgili. Fındıklı'da biz, bu noktada biz mahalle halk meclisleri kuracağız. Halk meclisleri kurabilmek için örgüt olmak lazım. Fikri abinin izinden takip etmek, onun siyasal fikri örgütünden izinden takip etmek anlamına gelir. O zaman var olan örgütlü yapı var mı, yok. Örgütlü olmayınca halk meclisleri ve Fikri abiden, Fatsa'dan öğrendiğimiz komiteleri, halk, mahalle komiteleri nasıl tariflersek tarifleyelim pratikte ne yapacağımızı düşündük...

Mahalle meclislerini oluşturduk; 8 meclis oluşturduk önce. Kadın meclisi, seçim öncesi kuruldu. Çocuk meclislerimizi kurduk. Esnaf meclisi kurduk, engelli meclisi kurduk ve bunlarla devam ettik. Daha sonra ne yazık ki gelinen noktada, kurduğumuz meclislerle birlikte bize kayyum girişimi oldu. Kent konseyine dönüştürdük. Kent konseyi kavramı çok önemli ama sadece belediye başkanlarının bir manevrası olacaksa, bağımsız bir örgütlenme olmayacaksa, halkın kendi iradesini yansıtabilecek bir örgütlenme olmayacaksa kent konseyleri sadece mevcut sistemi sürdürmenin bir manevrası olur dedik ve bütün meclis toplantılarımızı halka açık yaptık."