TBMM BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ... UĞUR BAYRAKTUTAN: "BU ÜLKENİN ORDUSU 15 TEMMUZ'DAN SONRA BAMBAŞKA BİR TARAFA DOĞRU SAVRULDU"

TBMM BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ... UĞUR BAYRAKTUTAN: "BU ÜLKENİN ORDUSU 15 TEMMUZ'DAN SONRA BAMBAŞKA BİR TARAFA DOĞRU SAVRULDU"
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde; "Bizim ordumuz Mustafa Kemal’in ordusudur, bizim askerlerimiz Mustafa Kemal’in askerleridir, bunu asla ve asla tartışmayacağız, tartıştırmayacağız. Bu ülkenin ordusu 15 Temmuz’dan sonra bambaşka bir tarafa doğru savruldu. Harp akademilerimiz vardı, harp okullarımız vardı, askeri liselerimiz vardı, aldık, çöpe attık. Neden böyle bir yapılanma yaptık? Niye Milli Savunma Üniversitesi’ni kurduk? Neden orada altı ayda subay yet

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde; "Bizim ordumuz Mustafa Kemal’in ordusudur, bizim askerlerimiz Mustafa Kemal’in askerleridir, bunu asla ve asla tartışmayacağız, tartıştırmayacağız. Bu ülkenin ordusu 15 Temmuz’dan sonra bambaşka bir tarafa doğru savruldu. Harp akademilerimiz vardı, harp okullarımız vardı, askeri liselerimiz vardı, aldık, çöpe attık. Neden böyle bir yapılanma yaptık? Niye Milli Savunma Üniversitesi’ni kurduk? Neden orada altı ayda subay yetiştirmeye çalıştık? Çünkü kafanızdaki model yani yüzyıl sonra hesaplaştığınız 1923’ün aydınlanma devriminin önündeki en büyük engel Mustafa Kemal’in ordusuydu. Fetullahçı savcılar tarafından hakkında iddianame düzenlenen 80 yaşındaki subayları içeri attınız. Amaç neydi? En büyük engel olarak gördüğünüz Mustafa Kemal’in ordusunu çöpe atmaktı ama başarılı olamadınız" dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Genel Kurul'da bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Milli Savunma Bakanlığı Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, şunları kaydetti:

"BU ÜLKENİN ORDUSU 15 TEMMUZDAN SONRA BAMBAŞKA BİR TARAFA DOĞRU SAVRULDU"

"Bütün kamuda ölçümüz Atatürkçülük; bizim ordumuz Mustafa Kemal’in ordusudur, bizim askerlerimiz Mustafa Kemal’in askerleridir, bunu asla ve asla tartışmayacağız, tartıştırmayacağız. Mustafa Kemal’in ordusudur dedim baştan beri, 15 Temmuz’dan sonra bir kırılma yaşıyor bu ülke. Bu ülkenin ordusu 15 Temmuzdan sonra bambaşka bir tarafa doğru savruldu. Harp Akademilerimiz vardı, Harp Okullarımız vardı, askeri liselerimiz vardı, aldık, çöpe attık. Neden attık? Neden böyle bir yapılanma yaptık? Niye Milli Savunma Üniversitesi’ni kurduk? Neden orada altı ayda subay yetiştirmeye çalıştık? Çünkü kafanızdaki model, yani yüzyıl sonra hesaplaştığınız 1923’ün aydınlanma devriminin önündeki en büyük engel Mustafa Kemal’in ordusuydu.

"80 YAŞINDAKİ SUBAYLARI İÇERİ ATTINIZ. AMAÇ NEYDİ? EN BÜYÜK ENGEL OLARAK GÖRDÜĞÜNÜZ MUSTAFA KEMAL’İN ORDUSUNU ÇÖPE ATMAKTI AMA BAŞARILI OLAMADINIZ”

Bir ordu düşünün, kırk yıldır PKK’ya karşı çok büyük bir mücadele veriyor, dünyanın hiçbir yerinde bir düzenli ordu bir gerilla savaşına karşı bu derecede büyük bir başarı göstermemiştir. Biz ordunun bütün programını altüst ettik, orduyu yetiştiren kurumları, Harp Okullarını, ta o baştan beri gelen, yukarıya doğru, subay alınan değil de subay yetiştirilen sistemi çöpe attık ve bambaşka bir sistem getirmeye çalıştık ve bütün bunları izlediniz. Ne yaptınız? Fetullahçı savcılar tarafından hakkında iddianame düzenlenen 80 yaşındaki subayları içeri attınız. Amaç neydi? En büyük engel olarak gördüğünüz Mustafa Kemal’in ordusunu çöpe atmaktı ama başarılı olamadınız. Yıllardır ısrarla söylüyoruz 'Askeri hastaneleri niye kapattınız' diye. Gülhaneyi niye kapattınız? Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar güçlü bir modern ordunun hastanesinin olmadığına ilişkin bir pratik gerçek yoktur. 'Açacağız, çalışmalarımız devam ediyor' dediniz; nedir buna ilişkin engel?

“ASKERİYEYE SİYASET GİRMEMELİDİR, GİRMEYECEKTİR”

Fetullahçı tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gördük. 'Senin tarikatın iyi, benim tarikatım kötü' diye bir ayrım olamaz. Bir tek yol göstericimiz var, onu da bize devrimci Mustafa Kemal Atatürk göstermiş. Hep söylüyoruz askeriyeye siyaset girmemelidir, girmeyecektir. Ölçümüz, yol göstericimiz Kemalizmdir, Mustafa Kemal Atatürk’tür. O nedenle, Milli Savunma bütçesinde bu şekildeki bir şeyi yapmayalım. Yargı sistemini de çöpe attık, askeri yargı diye bir olay vardı, öyle beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama bütün dünya ordularında hem hastaneler vardır, hem sağlık sistemi vardır, hem ayrı bir eğitim sistemi vardır. Bütün bunları altüst ettik. Niye, amaç nedir? Burayı yok etmek. Çalışanlara ilişkin sorunlar var; binbaşıların sorunları var, emekli astsubayların sorunları var, özlük hakları sorunları var, maaş iyileştirmeleriyle alakalı sorunlar var. Açlık sınırı altında yaşayan, maaş alan bir kesim var, erken emekli olduktan sonra gidip belediye kapılarında 'Beni zabıta olarak alın' diye memur kuyruklarına giren asker kimliklilerle karşı karşıya kalıyoruz. Terörle mücadelede savaşıyorken 'iyisin' diyoruz, arkasından hamaset yapıyoruz, görev bittikten sonra da 'Allah’a ısmarladık' diyoruz."