DOĞRU PARTİ GENEL BAŞKANI SERDAROĞLU'NDAN , 'TARİKAT VE CEMAATLERLE PROTOKOL YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ' DİYEN BAKAN TEKİN İÇİN SORUŞTURMA BAŞLATMAYAN YARGITAY BAŞSAVCISI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

DOĞRU PARTİ GENEL BAŞKANI SERDAROĞLU'NDAN , 'TARİKAT VE CEMAATLERLE PROTOKOL YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ' DİYEN BAKAN TEKİN İÇİN SORUŞTURMA BAŞLATMAYAN YARGITAY BAŞSAVCISI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu; “Sizin 'tarikat-cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” diyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve AKP ile ilgili soruşturma başlatmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin hakkında “Anayasa’nın kendisine yüklediği görevleri yapmamak-Görevi kötüye kullanmak” gerekçesiyle Yargıtay Başkanlığı'na suç duyurusunda bulundu.

Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu; “Sizin 'tarikat-cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” diyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve AKP ile ilgili soruşturma başlatmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin hakkında “Anayasa’nın kendisine yüklediği görevleri yapmamak-Görevi kötüye kullanmak” gerekçesiyle Yargıtay Başkanlığı'na suç duyurusunda bulundu.

TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ile ilgili milletvekillerinin eleştirisi üzerine konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bu protokollerden bin 167 tanesi resmi kurumlarla, 550 tanesi STK'larla, 986 tanesi ise TEMA'dan Kızılay'a bir sürü STK'yla. Bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz" demişti.

Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu; Bakan Tekin hakkında soruşturma başlatmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı için bugün Yargıtay Başkanlığı’na suç duyurusunda bulundu.

“Anayasa’nın kendisine yüklediği görevleri yapmamak-Görevi kötüye kullanmak” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan Serdaroğlu’nun, Yargıtay Başkanlığı'na sunduğu dilekçe şöyle:

“Bu açıklama Devleti, Tarikat ve Cemaatlerle Birlikte Yönetiyoruz” itirafıdır.
AKP, 2008 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından “Laiklik Karşıtı Eylemlerin Odağı” olduğu için mahkum edilmiş bir partidir.

M.E.Bakanı’nın TBMM’deki ifadesi AKP’nin “Laiklik Karşıtı Eylemlerin sadece Odağı değil, tam da MERKEZİ olduğunun en önemli kanıtıdır.

Ayrıca, bu güne kadar Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının, isimlerinin verildiği yerler dikkate alınırsa, AKP’nin bilerek planlayarak Cumhuriyet düşmanlığı yaptığını ve Anayasa İhlal Suçu işlediğinin kanıtlarındandır;
Diyarbakır Dağkapı Meydanının adı 9 yıl önce “Şeyh Sait Meydanı” yapıldı.
Devletin Valisi, Diyarbakır’da bulvara bu yıl “Şeyh Sait” adını verdi,
Tunceli Belediyesi, Seyit Rıza parkını açtı ve heykelini  parka dikti.
İskilipli Atıf denen hainin adı, AKP tarafından, hastaneye-okula-caddelere verildi.

Bunlar çok önemli gelişmelerdir. AKP Genel Başkanının talimatı olmadan yapılması mümkün değildir.
Onun emri olmadan, bir Vali’nin bulvara Şeyh Sait adını vermesi, çılgınlık emaresidir.

Sonuç olarak, AKP 2008 yılındaki Anayasa Mahkemesinden, 15 Temmuz 2016 FETÖ kalkışmasından hiç ders çıkarmamış, aksine Laiklik karşıtı eylemlerine pervasızca devam etmiştir.

TALEP: “Görevini yerine getirmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı hakkında SUÇ DUYURUSUNDA bulunarak 5797 sayılı Kanun’un 46. Mddesi uyarınca, soruşturma talep ediyoruz.

Bilindiği gibi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay’a bağlı bir birimdir.
Görevi, Türkiye’deki üst düzey görevlilerinin gerektiğinde Yüce Divan’a sevk edilmesini sağlamak ve zararlı partilerin kapatılması için Anayasa Mahkemesine dava açmaktır.

Son yıllarda, Cumhuriyet Tarihimiz boyunca Laik Cumhuriyete yapılan saldırıların en organizesi, en büyüğü yaşanmaktadır. Bu gerçeği görmemek için kör olmak gerekir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AKP için “AYM’de Kapatma” davası açmamakla, irticayı destekler şeklinde anlaşılabilecek bir tavır içindedir. Kendisinin yargılanarak, görevinden el çektirilmesi, Anayasamız ve Cumhuriyet Değerleri korunması için tarihi bir görev olacaktır.”